İbrahim'in İmansızlığı ve Tanrı'nın Sadakati

İbrahim Tanrı tarafından çağrıldıktan sonra Kenan diyarına gelir, yerleşir. Ancak ülkeye kıtlık bastı. O zaman İbrahim Rab’be yakarıp çözüm araması gerekirken ne Tanrı’ya başvurdu ne de Tanrı’nın vaadine güvendi. Sonunda Tanrı’nın vaat ettiği Kenan diyarından ayrılıp Mısır’a inmeye karar verdi. Üstelik Mısır’a inince karısı Saray’ı kızkardeşi olarak insanlara tanıttı. Çünkü Saray o kadar güzeldi ki, İbrahim Saray yüzünden öleceğinden korkuyordu. Ne var ki, Firavun Saray’ı eş olarak İbrahim’den istese de Saray’ı büyük başlık parası karşılığıyla verdi. Saray’i vermesinin karşılığı olarak bir çok kadın, erkek köleleri, davarlar, sığırlar aldı. İbrahim saraya Saray’ı verdi, saraydan büyük başlık parasıyla döndü. kendi canından olacak diye korkan İbrahim karısı Saray’ı sattı. Bu olay tek ahlaki yönden ziyade Tanrı’nın ona verdiği vaat de boşa çıkarmaya yol açacaktı. Çünkü Tanrı İbrahim’e soy hakkından da vaat etmişti. O yüzden Tanrı kendi vaadinde durmak için acilen Saray’ın rahmini korumak gerekirdi. Tanrı Firavun’la ev halkının başına korkunç felaketler getirdi. Sonunda Firavun Saray’ın İbrahim’in karısı olduğunu öğrenir ve Tanrı’dan korkarak Saray’ı İbrahim’e geri verdi.

Mısırlılar’dan korkan İbrahim Tanrı’nın vaadine rağmen kendi karısını Firavun’a başlık parasının karşılığı olarak sattı ve Rab’bin vaadine karşı vefasızlık yaparken Tanrı ona verdiği sözü sadakatle tuttu. İbrahim’in imansızlığı bütün Tanrı’nın vaadini mahvedebilirken Tanrı’nın sadakati İbrahim’in imansızlığından gelen krizi çözdü. Sırf verdiği vaat için…

Bu olaydan İbrahim’ın imansızlığını görebiliriz. Üstelik Tanrı’nın vaadini de aldırmamıştır. Buna rağmen Tanrı İbrahim’in tüm imansızlığından ve Firavun’dan Saray’ı kurtardı. Böylece ona vaat ettiği Tanrı’nın ne kadar güvenilir ve sadık Tanrı olduğunu öğrenmiş oldu.

İman ilişkidir. İlişki tanımaktan güçlenir. Tanımak kişiyi tecrübe etmekten gerçekleşir. İbrahim iman konusunda sadık durmadığı halde Tanrı’nın verdiği söze ne kadar da sadık kaldığını gördü. İbrahim’in imanı Tanrı’yı tecrübe ettikçe büyüdü ve büyüyecektir. Bizim imanımız da böyledir. Bir kimse zannedebilir ki, “imanım güçlüdür.” Fakat kimse imanı kendi kendine güçlendiremez. Kendi imanıyla Tanrı’ya iman edemez. Yalnız Tanrı imanımızı sağlar ve güçlendirir. O yüzden hiç kimse kendi imanıyla övünemez. Ancak Tanrı’nın sağladığı imanla övünebilir.

Sayın ziyaretçimiz,

Umarız yazımızı beğenmişsinizdir. Biz nacizane, Tanrı sözü ışığında öğrendiklerimizi paylaşıyoruz. Tabi sizin de sorularınız, merak ettikleriniz olabilir. Lütfen bizimle iletişim kurmaktan çekinmeyiniz. Sizinle tanışmak ve sohbet etmek bizim için büyük mutluluktur.

Aşağıdaki formdan bize ulaşabilirsiniz. İletişim sayfamızda iletişim bilgilerimizi de bulabilirsiniz. Toplantımız her Pazar saat 14:00’de başlıyor.