“Diliş ve Yaşam Benim”
İsa ona “Diliş ve yaşam benim” dedi. Bana iman eden ölse de yaşayacak, yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecektir. Buna iman ediyor musunuz?(Yuhanna 11:25)
Kardeşler dünya var olalı insanları şaşırtan en büyük iki olay vardır. Yoktan varoluş yani yaratılış ve diriliştir. Bu iki olay insanlık tarih boyunca yalnız bir kere gerçekleşmiştir. Bu iki olay insanı aşar. O yüzden insanlar bu iki gerçeğe inanmaktan zorlanmaktadır. Evet bugün paskalya bayramını kutluyoruz. Bizim inancımızın iki temel sütunu vardır. çarmıh ve diriliştir. Aynı zamanda bunlar inancımızın beyannamesi olmalıdır.
Ölüme İlişkin Esas Çözüm
İnsanın en çok duymak istemediği ya da bizi en çok üzen haber “ölüm haberi” olmalıdır.
Bugün neredeyse her gün dünyaya Corona virüsünün vaka sayısını ve ölüm sayısını duyuyor ve üzülüyoruz. Birçok kişinin hayatını aldı. Bugün ise dünya çapında yaklaşık 110 bin kişi hayatını kaybetmiş. Daha da artacak da…. cenazede gülen olmadığı gibi hiç kimsemiz ölüm haberin ya da ölümle burun buruna gelip hayata son vermesini istemeyiz. Ancak size çok üzülerek söylemek gereken bir gerçek var siz de bir gün öleceksiniz!” bu hayatın bir gerçeğidir. Bunu inkar edemiyoruz. Taşıdığımız beden son kullanma tarihi geçince topraktan geldiği gibi toprağa geri dönecektir. Toprakta çürüyüp gidecektir. Eski çağda imparatorlar hep ölümü engellemek ve kendini ölümsüzleştirmek için çalışmıştır. Günümüzdeki teknoloji de aynı şekilde tıp ve bilim aracılığıyla insanı ölümsüzleştirmek için çalışmaktadır. Ama bu tüm insanlığa bir çare değildir.
Ancak Tanrı bugün bize diyor ki,
“Bana iman eden ölse de yaşayacak, yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecektir” dedi.
Bu sözü İsa Mesih Lazar’ın cenazesinde ablası Marta’ya söylemişti. Tanrı bugün ölmekten korkan, sonsuz yaşamı isteyenlere bir çağrıda bulunmaktadır. Ölmekte olan ya da ölmüş kişiler için en güzel müjde diriliştir. Tanrı da biliyor ki, ölüm insanlığın en büyük tehditi ve düşmanıdır. Bu noktada ölüm insanlıkta nasıl başlamış? Ne zaman başlamış? Buna değinmemiz gerekir.
Kardeşler Tanrı’nın ilk yaratılış planında ne ölüm ne de hastalık vardı. O zaman ölüm diye bir şey yoktu. Fakat insan ne zaman Tanrı’ya karşı çıktı, onun yarattığı bu düzeni bozdu. Bu asli günah insanlık için çok önemli değişikliklerine sebep oldu. O günden sonra insan hastalanmaya başladı, bugünkü virüs gibi salgınlar, doğa afetleri ortaya çıktı ve dahası insanlar ölmeye başladı.
Ancak Tanrı insanın günahla kirlenmiş ve ölümlü varlık olarak yaşamasından hoşnut değildi. Aksine bizi çok severdi. Bizlerin hastalanmasına ve ölüm acısını çekmesine dayanamaz ve bizimle beraber acı çekerdi.
Bunun için eğer bu günahın dikeni olan ölümü bizde kaldırabilmek için ne gerekiyorsa her şeyi yapmaya razı oldu. o yüzden Tanrı diyor ki, “Ben öleyim, sen yaşa! senin için her şeyi göze alırım” derdi. Ve Bize nihai kurtuluş olan sonsuz yaşamı vermek istedi.
insanı ölüme götüren günahtır. Kiri çıkarmak için suyla yıkayabilirsiniz. Fakat günahı suyla temizleyemezsiniz. Günahın kirliliğinden temizlenmeniz için günahsız, kusursuz ve kutsal olanın kanıyla yıkamanız gerekir ve günah bedelinizin ödendiğinde tamamen af olunursunuz. O yüzden Tanrı bizlerin günahın kirinden temizleyip aklamak için kurbanımız oldu. İsa Mesih günahlarımızdan beni ve sizi yıkamak istedi ve kutsal kanını o dönemin en ağır günahın cezası olan çarmıhta asılarak bütün kanını benim ve sizin için döktü ve öldü. Günahın dikeni ve düşmanımız olan ölümü yendi. Bizim için dirilişin turfandası oldu. Onun Mezarı boştur. 2000 yıl önce İsa öldü ve dirildi. Bugün de hala diridir.
“ Diri Olan Ben’im. Ölmüştüm, ama işte sonsuzluklar boyunca diriyim. Ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir.”(Vahiy 1:18)
İsa Mesih bizi günahın ve ölümün egemenliğinden kurtardı. O bizi günahtan ve ölümden azat etti. Artık ona inananlar ölümün egemenliği altında değildir.
Diriliş Tanıkları
Bir olayı kanıtlamak için en güçlü kanıt görgü tantıktır. “İsa dirildikten sonra Petrus’a ve on iki elçilere, kadınlara ve aynı anda da 500 den çok kardeşe göründü.” Daha önce İsa’nın yakınları Korktukları için kaçmışlar ve inkar etmişlerdi. Ama Dirilişini gördükten sonra “İsa Mesih dirildi” bu müjdeyi duyurmak için ölümü bile göze almışlar. Kuşkucu Tomas da parmağını uzatıp İsa’nın ellerine ve böğrüne koydu, inandı ve Bu olaya tanık oldu ta Hindistan’a kadar duyurmak için gitti. Orada öldürülmüş. Petrus Roma’ya kadar gitti, çarmıhta ters asılarak öldürülmüştür. Buna benzer Yuhanna hariç 11 havarilerin hepsi bu müjdeyi duyurmak üzere canını feda etmişler. Öte yandan elimizdeki Kutsal Kitap İsa’nın dirilişi için güçlü bir kanıttır. O’nun tanıkları tanıklık etmek üzere bu kitabı yazmışlar. Elçi Yuhanna gözlerimizle gördüğümüzü, seyredip ellerimizle dokunduğumuzu duyuruyoruz(1.Yuh1:1)dedi. Diğer Petrus, Pavlus, Yakup, Matta, Markos birçok görgü tanıkları tarafından dillendirilmişti
“Ona iman eden ölse de yaşayacak, yaşayan ve iman eden asla ölmeyecektir”
Gerçekten Dirileceğiz!
İnandığımız bu müjde sizi günahın ve ölümün egemenliğinden sizi kurtarmakta ve size sonsuz yaşam vermektedir. Üstelik İsa Mesih bizi de diriltecektir.
Kardeşler, umudu olmayan öbür insanlar gibi kederlenmemeniz için, gözlerini yaşama kapamış olanlar konusunda bilgisiz kalmanızı istemiyoruz. 14 İsa’nın ölüp dirildiğine inanıyoruz. Aynı şekilde Tanrı, İsa’ya bağlı olarak gözlerini yaşama kapamış olanları da O’nunla birlikte geri getirecektir. 15 Rab’bin sözüne dayanarak size diyoruz ki, biz yaşamakta olanlar, Rab’bin gelişinde hayatta olanlar, gözlerini yaşama kapayanların önüne asla geçmeyeceğiz. 16 Rab’bin kendisi, bir emir çağrısıyla, başmeleğin seslenmesiyle, Tanrı’nın borazanıyla gökten inecek. Önce Mesih’e ait ölüler dirilecek. 17 Sonra biz yaşamakta olanlar, hayatta olanlar, onlarla birlikte Rab’bi havada karşılamak üzere bulutlar içinde alınıp götürüleceğiz. Böylece sonsuza dek Rab’le birlikte olacağız. 18 İşte birbirinizi bu sözlerle teselli edin. (1Selanik 4:13-18)
İsa’da elde ettiğimiz yaşam, şuan bedende taşıdığımız bu yaşamla farklıdır. Kutsal Kitap “Ektiğin tohum ölmedikçe yaşama kavuşmaz”(1.Kor 15:36) diyor. Bu bedenin son kullanma tarihi vardır. Atamız Adem’den bu doğadan gelen bu çürüyen bedeni miras olarak aldık. Ama İsa’daki yaşam, diriliş yaşamıdır. ikinci Adem olan İsa’dan da çürülmez göksel bedeni miras alacağız. Onun için kardeşler bizim için ölüm yok oluşa kavuşan bir kapı değil, gerçek bir varlığı Tanrı’ya ve diriliş bedenine kavuşan bir kapıdır.
“Bu diriliş son borazan çalınca gerçekleşecek. O zaman ölüler çürümez olarak dirilecek, ve biz de değiştirileceğiz. Çünkü bu çürüyen beden çürümezliği, bu ölümlü beden ölümsüzlüğü giyinmelidir”(1. Kor 15:51-52)
Sevgili kardeşler ölüme mahkûm bedeni taşıyan Bizler için en büyük umut ve iman diriliştir. Umut ettiğimiz ve inandığımız İsa’nın dirilişi gerçektir. Aynı şekilde son gün İsa Mesih tekrar geldiğinde biz de dirileceğiz. İşte bu en büyük müjdedir. O gün ölün insanlık üzerinde yok olacağı gün olacaktır. O gün yakındır. Ölülerin dirileceği, göksel bedene kavuşacağı, ölümsüz bedene sahip olacağı zaman yaklaşıyor. Bu nedenle, o güne kadar bu yolunda yürümeye devam edelim. Ve verdiğimiz emeğin boşa gitmeyeceğini bilerek dayanalım. Sarsılmayalım. O güne kadar Rab’bin işinde her zaman gayretli olalım.
Rab Bizi Yaşama Çağırıyor
İsa’nın dirilişi, Tanrı’nın insanlığa haykırışı ve çağrısıdır. O’nun sevgisinin derinliğini gösteren görsel bir mesajdır. Ölmekte olan bizler ve tüm insanlık için Tanrı’nın cözümü ve lütfudur.
Kardeşler Günahın kirliliğinden arınmak ister misiniz?
Günahların ve suçların bağışlanmasını ister misiniz?
Suçluluk duygusundan azat olmak istiyor musunuz?
Ölüm korkusundan kurtulmak istiyor musunuz?
Sonsuz yaşama sahip olmak ister misiniz?
İsa ona “Diliş ve yaşam benim” dedi. Bana iman eden ölse de yaşayacak, yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecektir.” dedi
Buna iman ediyor musunuz?
İsa Mesih’e gelin O’nun sizin için yaptıklarına iman edin!
Kardeşler İsa Mesih öldü ve dirildi. Bizi de diriltecektir
İsa Mesih’in dirilişi umunu ve sevinci sizde olsun!
Amin.